Sevgili Okuyucu,
Cemreler düşmeye başladı, Azerbaycan’da ahır çerşembeler kutlanıyor. Nevruz geliyor.
Mart ayı Nevruz ayı.
Her birinizin nevruzu, yeni yılı kutlu olsun!
Nevruz sayısında, edebiyatımız için kardelenlerimiz açtılar.
Kardeş Kalemler’in nevruz sayısı, Avrasya Yazarlar Birliği Yazarlık Atölyelerinden
arkadaşlarımızın yazıları ile dolu. Azerbaycan’dan, Balkanlardan, Türkiye’den edebiyatımızın
kardelenlerinin çiçekleri, bu sayımızda boy gösterdiler. Kendilerini tebrik ediyoruz.
Bu arada Avrupa Türklüğüne yönelik yürüttüğümüz Kuray Yazarlık Atölyesinde çalışmalarına
devam eden dört arkadaşımızın kitapları da cemreler gibi edebiyat dünyasına düştüler.
Almanya’dan Gülnür Kaya Akıncı, Arafta Uyanış; Avusturya’dan Binnur Tüzün, Geçmeyen
Geçmiş; Hollanda’dan Erkut Dinç, İç Dünyam ve İdris Asilkan Sünbül Söz Vermiştim isimli
kitapları gün yüzü gördü.
Yazar dostlarımızı tebrik ediyoruz. Onlar Avrupa’da 60 yıl önce başlayan işçi göçüyle giden
insanımızın hikayelerini kaleme alıyorlar. Bu göçün en güzel şirini yazan Ali Akbaş, “Biz
hiç böyle geçmedik Tuna’dan/Biz hiç avrat uşak böyle göçmedik” diyor ya biz hiç böyle
yaşamadık diye de ekleyelim. Yaşanan özlemler, sıkıntılar, ayrılıklar, kültürel şoklar ve daha
nice insan halleri arkadaşlarımızın kalemlerinden edebî metinlere dönüşüyorlar.
Kalanlara gurbet, göçenlere memleket Balkan Türkleri de benzerine hiç rastlanılmaz
tarihî dönemler yaşıyorlar. Balkanlar Yazarlık Atölyesinde yetişen arkadaşlarımız da kendi
hikayelerini yazıyorlar. Balkanlar Yazarlık Atölyesinin ortak kitabı da yayına hazır. Ümit
ederim nevruzla birlikte yeni çiçeklerimiz de açacaktır.
Baharla birlikte dalımız da Kırım’dan çiçeklendi. Elmaz Yunusova ilk kitabı Tataraş ile
edebiyat dünyamıza katıldı. Son yıllarda Kırım’da yaşanan olağanüstü şartlara rağmen
kalemi elinden bırakmayan Elmaz Yunusova’yı tebrik ediyoruz. Sevinçle belirtmek isteriz ki,
Kırımtatar edebiyatı güçlü bir yeni yazarla bizleri selamlamaktadır.
Bu güzellikleri bizlere yaşatan Avrasya Yazarlar Birliği Yazarlık Atölyelerinin değerli hocaları
Osman Çeviksoy, Ataman Kalebozan ve Nurhan Buhan’a huzurlarınızda teşekkür etmek
istiyorum. Türkçemiz, kültürümüz ve insanımız için gönülden çalışan kıymetli arkadaşlarımız,
emin olun ki, bu eserlerin gün yüzü görmesinden en az yazarları kadar kıvançlı ve mutlular.
Biz de onların bu duygularını paylaşıyor ve nevruzunuzun kutlu olmasını ve yeni yılın bütün
insanlığa barış ve huzur getirmesini diliyorum